Karanlığın gölgesi

adminim kimsenin rp bilgdiği yok zaten gel senle bz burda bi frp atalım

adminim bildiğin, klasik, karanlığın gölgesi frpsi, devam ediors

karakterler belli ama bilmeyenler var açıklıyım
bendeniz bir insanım (!?) warriorım, (fighter) jequelim
değerli adminim de kalbimizde bir elf prensesi (pek meraklı olamsa da ) ama ne yazık ki frp dünyası nankördür, warrior bir elf( Eláren)

hikaye de belli ama onu açıklıyamıycam artıkk zaten ben başında azıcık anlatırım ama baya ilerlediği için tabi bilmeyenler için damdan düşme gibin olaiblr anlamadığınz yerler olursa sorun yavrular tabi frp yi bölmeyin çizerim

DM felan da yok keh keh (dmsiz bir dönya için elele (şaka tabiki de ))

Patika ıssız ve karanlıktı.etrafta gecenin sessliğinden başka hiç bir ses yoktu. Kendisinden başka nefes alan hiç bir canlının belirtisi de yoktu. Ağır adımlarla yürümesine rağmen, oradan bir an önce gitmek istiyordu. Bir an önce o korkunç yerden kaybolmak birnin onu ordan çekip alması ve evine götürmesini istiyordu. Rahat günlerini öyle çok özlemişti ki. Sıradan bir insan olarak kalamaz mıydı? Sadece Jequel Morqes olamaz mıydı? Halbuki evden ayrıldığında düşündükleri bu değildi. Önceki hayatına dair her şeyi silmek, unutmak istemişti. Bir savaşçı olmak ve savaşlarda kan dökülürken en ön saflarda çarpışmak , maceralara atılmak istiyor, asla güvenli olmayan bir hayata imreniyordu. Ama tek başına yapamazdı. Bir savaşçının bile tek başına gezmesi oldukça tehlikeliydi. İşte o zaman Eláren le tanışmıştı. elf olduğunu bilmeden geçirmişti Eláren çocukluğunu taki evden kaçıp elfler tarafından bulunana dek.ama sonra aynı onun gibi ayrılmıştı yaşadığı yerden. Kendisi gibi bir savaşçı olmak için değil, ayrılması gerektiğini düşündüğü için. Ama o zaman bir amacı yoktu, henüz..
Düşünceleri yine istemeyerek Eláren e kaymıştı. Patika yolda sadece ayak seslerinin yankılarını duayark yürüyordu. O acaba şimdi nerdeydi?.. Ne yapıyordu? olan onca şeyden sonra pes etmiş miydi?

Eláren uyandığında taş bir zindanda yatıyordu. Yer öyle soğuktu ki kanının buz kestiğini hissedebiliyordu. Her tarfı uyuşmuş ve ağrıyordu. Kulakları uğulduyordu. Ama kulağının dibinden bir ses geldiğini duyabiliyordu. sanki birşey damlıyordu.
-kan... diye dudaklarını oynattı konuşamıycak kadar yorgundu ağırlaşmış gibiydi. Elini başına götürdü kulağının üst kısmı kanıyordu sert bir şeyle başına vurulmuş olmalıydı.
Kalkmalıydı. Ama kıpırdayamıyordu bile. Biraz uğraştıktan sorna vaz geçti. Canı öyle çok yanıyordu ki.
-Nerdeyim ben? diye düşündü, nerde olaibilirdi? Esor'da mı? Hayır buna imkan yoktu. Onu Buraya neden getirsinler ki? Ya da neden getirmesinler ki..
Ah Esor da olmak; bu canını sıkıyordu. Jequel o buraya geliyor olmalı,.. evet bu iyi..
ama Esor kötü, çok kötü.. Nasıl yakalanmıştı ki?? Laerona ne olmuştu? Ya Elanir? Güvendemiydi? Herkes iyi miydi? yoksa oraya ulaşmışlar mıydı? Sorulacak o kadar çok soru vardı ki! Ama cevap yoktu, bulaibleceğini de sanmıyordu. burda ya öldürlürdü ya da cevabı istiycek kimse kalmıycaktı. ..Jequel in Esora gelmesi ve onu bulması için dua etmeye başladı başka hiç şansı yoktu...

rpout: bu muydu lan sürprz ne diim ben saa

Patika ormanın içinden geçiyordu. Orman geceden daha karanlıktı. Ağaçlar öyle sıktı ki Ay ışığı bile içeri girmiyordu. Geldiği yol boyunca hep sessizlik hakimdi ama ormanın içinde uğultular duyuluyordu. Orman canlıları olduklarını düşünüp umursamadı. Eláren aklındaydı. Ne yapmıştı acaba. ah birde Laeron vardı tabi. "Eminim birliktelerdir.. ve ikisi de gayet iyi ve mutludur diye düşündü. kendini tekrar yola verdi. Uğultular artıyordu. Hayvanların çıkardığı seslere pek benzemediğini analdı. Elini kılıcına götürdü. Sesler oldukça garipti. Tedirgin olmuştu. ilerledikçe karanlık azalmaya başladı. "ormandan çıkıyorum herhalde.." Sesler artarken nasıl olsa ormandan çıktığını ve ormanın dışındaki aydınlıkta sesleri çıkran şey - ya da şeyler her neyse onların ne olduğunu anlayacağını düşündü.aydınlık artmıştı ve ağaçların gölgeleri büyümeye başlamıştı. Gölgelere baktı, gölgerler uzuyordu, ay ışığının bu gölgeleri oluşturması imkansızdı. Ağaçlar azalmaya başladı ve bir boşlığa çıktı, ama ormandan çıkmamıştı, ormanın tam ortasındaydı, Eros'ta!
- Bu imkansız! dedi kendi kendine ama farkında olmadan sesli söylediği bu kelimerler, seslerini duyduğu yaratıkalarla yüzleştirdi onu,
- Neymiş o imkansız olan dedi küçük ucube ve gülmeye başladı, bir gobline benziyordu ama küçüktü. diğerlerinin de ondan farkı yoktu.
Jequel kılıcını çekti bu kadar fazla yaratıkla küçük de olsalar mücadele edemezdi ama bir şeyler yapmak zorundaydı.
küçük ucubelrden biri gülmeye başladı
-Bakın bizi kesicek!
Onun bu sözü üzerine hepsi gülmeye başladı. bunu söyleyen yaratık, Jequelin hemen sağındaydı kılıcının bir hamlesiyle yaratığı ikiye ayırdı.
- Ah galiba evet öyle yapıcam! dedi.
Yaratıklar beklemediği bir şekilde korkmuştu . Gerilemeye başladılar, İçlerinden biri,
-Gücün ancak bizim gibi küçüklere yetebilir seni adi şey seni de diğeri gibi zindan tıkıcaklar dedi.
-Diğeri mi? ne demeye çalışıyorsun sen !? dedi ve kılıcını o tarafa çevirdi. Ama yaratık çoktan kaybolmuştu.

Jequel yere bakıyordu. Diğeri mi? Yoksa? Hayır olamaz!
-Olamaz! dedi ve koşmaya başladı. Esorun içine doğru koşuyordu etraftakilere çarpıyordu ama kimsenin onu umursadığı yoktu, bu saatte orada dolaşan kimsenin bir şeyden haberi varmış gibi görünmüyordu zaten. büyük tahta kapınn karşısına gelince durdu. Kapıya 3 kez vurdu. Kapının arkasından gelen soruya Jequel,
-Savaşçı J, aç şu kapıyı! diye bağırarak cevap verdi.
kapı gıcırdayarak açıldı. ve işte Esora şimdi girmişti. Duvarların ardında Esor cehennem gibi görünüyordu gözüne. Aynı ilk geldiğindeki gibi. karşısında duran büyük kaleye baktı. zindanlar ordaydı. Ama oraya girmek imkansız veçok tehlikeliydi. O da zindana düşebilrdi ya da öldürülebilrdi.
Ne yapmalydı?..

rpout: Heee buydu ama dooru de merak etmiomuydun nolcaını Esordayuk gene ben özlemişim valla

Taş zindanda yattığı her dakika daha da hareket edemez hale geliyordu. Soğuk onu fena halde uyuşturuyordu. Hareket etmeye çalıştı. Ayağa kalkmalıydı. Eliyle destek almaya çalıştı ve biraz olsun hareket ettiğini hissetti. En azından kımıldayabilmişti. Sonunda ona saatler geçmiş gibi gelen uzun bir süreden sonra doğrulabildi. oturur halde etrafına bakındı. zindan karanlıktı. tepedeki küçük pencere hariç hiç bir ışık kaynağı yoktu.ayaklarının üstünde emekleyerek yürümeye çalıştı. Pencerenin olduğu duvara yaklaştığında ellerinden destek alrak doğrulmaya çalıştı. Canı çok yanıyordu, ve çokzorlanıyordu ama sonunda başardı. pencere çok yüksekte değildi dışarı bakabiliyordu ama aşağıyı göremiyordu. arkasını döndü ve etrafına bakında üstüne çıkabileceği hiç bir şey yoktu. sonra kapıya doğru yürüdü. demir kapının üstünde küçk bir bölme vardı bu bölme arka taraftan açılıyordu. ama kapıdan daha inceydi. Kulağını bölmeye dayadı. soğuk demirde yankılanana bir ses duydu.Büyük ihtimalle kapının önünde uyuklayan gardiyanın horlamsyıdı bu ses. kapıdan uzaklaştı. uyandığında kendini bulduğu yere doğru gitti. yere oturdu. başını ellerinin arasına aldı. "Jequel nerdesin?"...

Jequel düşünmeye zaman olmadığını biliyordu. Kalenin arkasına doğru yöneldi. Arkada bir kapı daha olmalıydı. Yürürken plan yapıyordu. Yürüdükçe ve etrafına baktıkça aklında anıları canlanıyordu. kötü anıları, unutmak istedikleri. aklına geldikçe ürkmeye başladı.
korkmamalıyım dedi kendi kendine.
o korkuyu hissediyor korkmamalıyım! ama kendine engel olamıyordu. korkusunu yenemiyordu. gözleri sürekli etrafta dolanıyor aklını Elárene vermeye çalışıyordu ama olmuyordu. başı dönmeye başlamıştı sebebini anlayamıyordu. O hiç bir şeyden korkmazdı! bir şey hariç . karşısında duruyordu. kıpkırmızı gözleriyle ona bakıyordu. yıllar önce baktığı gibi ..

rpo- len dm olmadan çok uzuycakmış harpiden

rpo - ben geldiiiiiim jegueli çıkamıycak işin içinden onu kurtarmayaa puhahahaa
dm niz olcam cehenneminiz olucam nihahahaaaa
tanıtıyım bilmeyenlere, karakter adı: Noyær Kalroy büyücüyüm kehkeh

dışarı bakıyordu oturduğu yerden. Eksorkuyu gördü. kırmızı gözlerini dikmiş birine bakıyordu. kana susamış gibiydi.

Kaç kere söyledim şu lanet vampire! esor surları içinde kimseye saldırmıycaksın diye! aşağılık herif!... dedi ve ayaklandı.
kalktığı an da olduğu yerde çakılıp kaldı. bu o olabilirmiydi? hayır değildir.. olamaz.. deyip kapıya yöneldi. kapıdan dışarı çıktığı an gözleri vampirin karşısında ürkekçe duran kadına takıldı. vampirse kadının üstüne atılacakmış gibi görünüyordu. elinin bir hareketiyle vampiri geri savurdu. ve kadının yanına gitti.
- Jeguel?

rpo- ben mi çıkamıycam len ? yürü gitt ne vampir saldırılarında harika performanslar sergiledim nen dmli dmsiz farkeylemez hemide
hem hem pyn dururken sen mi dm olacan pehh
neyse bz senle şimdik bir vampir büyücü kavgası yaparıh keh keh :tiwisted:

jequel titreyerek geriye doğru savrulan vampire bakıyordu. sadece ona bakıyor ve başka hiç birşey yapmıyordu. sanki biri ona birşey söylemişti ama hiç birşeyin farkında değildi. bilinci kapanmış gibiydi. başının döndüğünü hissediyordu daha fazla dayanamadı ve kendini bıraktı. birnin onu tuttuğunu hissediyordu. gözlerini kapattı..

jequel! jequel hayır yapma sakın kapatma gözlerini!
jequeli sarsıyordu ama jequel gözlerini oynatmıyordu bile. çok geçti. ve jequel gözlerini açınca çok tehlikeli hale gelicekti. ne işi var ki burda !!
istemeye istemeye jequeli kaleye doğru götürdü. kapıdan içeri girince sağında duran goblin ona bakmak için başını kaldırdı.
- zindan gerek dedi noyær.
gardiyan bir anahtar verirken meraklı gözlerle sordu ,
-bir mahkumu taşıyarak mı zindana atıcaksın ? ne kadar da rahat zindana yatak da koysa-
-kes sesini!
gerizekalı yaratık...
zindanın olduğu kata kadar çıktı ve zindanın önüne gelicne kapıyı bir gobline açtırdı. içeri girince jequeli yere koydu
- üzgünüm jeq bunu yapmak zorundayım.. dedi ve zindandan çıkarqak kapıyı kilitledi.

rpo- he pyn durrken baa düşmez de şimdik yani o istemioo dm istemiosnz siz demi dmsiz oynamak istionz dm karşıtı hayınlar
sen de konuşmaşimdik ben gelmeyeydim sen estircektin ortalığı eksorkodan sonra elaren de kalıcaktı orda zavallım artık laeronu beklerdi heraldee yani o bitik haliyle demir kapıyı kırıp gardiyanları öldürmesi azıcık saçma demi

rpo- höst ben dururken saa noluo len puhahahaha manyak mısınz nan siz ol gulum dm olmak istiyosan ol alla allaaa:D:D:D ben dururkenmişşmiş yağ damlalarının sesi kulağımın dibinde şıplıyo
ama dm ye gerek yok şuan ya nası olsa biliorz her bişeyi, hem belli herşey..

Biri gelmişti. Biri gardiyanlarla konuşuyordu. Ses tanıdık gibiydi. Eláren kapıya doğru emekledi ve destek alarak ayağa kalktı. kapının üstündeki bölmeye vurmaya başladı. Ve bölme kayarak açıldı.
- Ne var? diye homurdandı gardiyan.
Eláren hiç bir şey söylemeden karşıdaki zindanın içinde duran iki kişiye bakıyordu.
- Elf bozuntusu .. gardiyan dedi bölmeyi kapatmak için hamle etti.
Eláren bölmeyi tuttu.
- Napmaya çalışıyorsun sen?
Eláren gardiyanın söylediklerini ve yaptıkalrını hiç umursamıyordu ve o ne yaparsa yapsın tek kelime etmedi.
zindan ağır ağır çıkan kişiyi izledi. Kapıyı yavaşça kilitleyip arkasını döndü. merdivenlere doğru yöneldi.
-Noyær?

Noyær dalgınca kapıyı kiliyleyip merdivenlere doğru gidiyordu ki çakılıp kaldı. yavaşça arkasını döndü.
bir süre karşısında duran zindanın bölmesinden ona bakan gözlere baktı
gardiyan bölmeyi kaptıcakken,
- Dur. diyerek zindana doğru ilerledi., aç kapıyı.
- Açamam.
- Sana aç dedim!
- Okarın emri açamam.
- Bu da benim emrim!
- Ama-
- Hemen kapıyı açmassan seni parçalara bölerim!
korkan goblin kapıyı açmak için anahtarları deliğe soktu ve tereddütle çevirdi.
Noyær içerde perişan bir halde duran elfe baktı.
- El- Eláren bu- bu gerçekten sen misin?

rpo- eheh yağcıı sana dio bak puhahahahaha
ben jequeli kurtarıım die dm oluodum canım senden iyi dm olamam kine

rpo- nen yeter artk rpo yapmayın yav rpnin bütün büyüsü gidio

Eláren Evet diye fısıldadı. Gücü yoktu. Kendine doğru gelen büyücüye bakıyordu. ama ayakta durmak onu yormuştu. Yavaş yavaş karşısındaki görüntü bulanıklaşıyordu.
- yardım et.. dedi ve yere yığıldı.
büyücü onu dışarı çıkardı.
ama goblin rahat durmıycaktı. onlar aşağı inerken goblin
- Okar'ın bilmesi gerek. diye homurdandı. Elárenin gözleri ağırlaştı...
Eláren uyandığında bir yatakta yatıyordu.etrafına biraz bakındıktan sonra Kalktı. kendini daha iyi hissediyordu. Noyær sayesinde olmalıydı. o kalktığında kapı açıldı ve içeri biri girdi.
Eláren gülümsedi ,
- Sağol

- Sağol mu? ne için? seni ordan çıkarttığım için mi?? Tabiki çıkartıcaktım neden teşekkür ediyorsun ki bana?
Eláren gülmeye başlamıştı. Noyær her zamanki gibi fazla abartılı bir cevap vermişti.
- her neyse. ne işin vardı burda? diye sordu
- sence zindanda ne işim olabilir?
- nasıl oldu peki ? okar nasıl yakaladı seni?
- bilmiyorum.. hiç bir şey hatırlamıyorum ki! uyandığımda zindandaydım.
- pki noldu? nasıl oldu herşey??
- anlaşıldı herşeyi anlatıcam öyle mi?
- Evet ayynen öyle. başla dinliyorum.

son rpo- ben harbi bilmiorm teheden sonrasını len tam anlat